Adli sicil belgesinde “Yukarıda kimlik bilgileri bulunan kişinin adli sicil arşiv kaydı vardır” ibaresi bulunan isteklinin teklifi değerlendirme dışı bırakılır mı?

Yayın Tarih: 31.07.2019 03:07
Özet

"Yukarıda kimlik bilgileri bulunan kişinin adli sicil arşiv kaydı vardır” ibaresi altında bulunan kayıtlardan anılan kişinin işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazının tamamlandığı anlaşıldığından mevzuat hükümleri dahilinde “Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma” durumunun ortadan kalktığı anlaşılmış olup değerlendirmeye alınmasında mahsur bulunmamaktadır.


Toplantı No

: 2010/051

Gündem No

: 22

Karar Tarihi

: 19.07.2010

Karar No

: 2010/UY.III-2101

 

Şikayetçi: 

C…K…, Cumhuriyet Mahallesi Tül Sokak Balünay Apt. No:21 K.D: 5 / S…

İhaleyi Yapan Daire: 

S…Bayındırlık ve İskân İl Müdürlüğü, Resmi Daireler Kampusü D Blok Camili Mevkii / S…

Başvuru Tarih ve Sayısı: 

24.06.2010 / 14684 

Başvuruya Konu İhale: 

2010/45539 İhale Kayıt Numaralı "Sağlık Ocağı İnşaatı" İhalesi 

Kurumca Yapılan İnceleme ve Değerlendirme: 

08.07.2010 tarih ve III.Y.18.56.G024/2010-34E sayılı Esas İnceleme Raporunda;

            S…Bayındırlık ve İskân İl Müdürlüğü tarafından 11.05.2010 tarihinde açık ihale usulü ile yapılan “Sağlık Ocağı İnşaatı” ihalesine ilişkin olarakCuma Kıyatsıl’ın 11.06.2010 tarihinde yaptığı şikayet başvurusunun, idarenin 17.06.2010 tarihli yazısı ile reddi üzerine, başvuru sahibinin  24.06.2010tarih ve 14684 sayı ile Kurum kayıtlarına alınan 23.06.2010 tarihli dilekçe ile itirazen şikayet başvurusunda bulunduğu,

İdare tarafından gönderilen bilgi ve belgelerin incelenmesinden;

4734 sayılı Kanunun 54 üncü maddesinin onuncu fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikayet başvurusunun reddine,

Karar verilmesinin uygun olacağı hususlarına yer verilmiştir.

       Karar: 

       Esas İnceleme Raporu ve ekleri incelendi:

       İtirazen şikayet dilekçesinde özetle;

       İhale üzerinde bırakılan Mevlüt Erturan’ın Ankara 1 . Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2001/241 esas nolu 2002/373 karar sayılı 28.11.2002 tarihli kararı ile 765 sayılı eski TCK’nın 496, 59/1, 31, 33 maddeleri uyarınca 8 yıl 4 ay hapis cezası aldığı, bu kararın 17.03.2004 tarihinde kesinleştiği,  daha sonra bu cezanın 5237 sayılı TCK uyarınca aynı mahkemece aynı dosya üzerinden verilen 11.07.2005 tarihli ek karar ile TCK 150, 62 maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezasına uyarlandığı, verilen bu ceza ile birlikte TCK:496, 59/1, 31, 33 kamudan sürekli hak mahrumiyetinin devam ettiği, anılan firmaya işin verilmesinin mevzuata aykırı olduğu iddiasına yer verilmiştir.

       Başvuru sahibinin iddialarının değerlendirilmesi sonucunda aşağıdaki hususlar tespit edilmiştir:

        İdarenin, ihale üzerinde bırakılan istekli Mevlüt Erturan’ın yasaklı olmadığı hususunda Kurumdan 31.05.2010 tarihinde teyit alındığı, başvuru sahibinin şikayeti üzerine S…Cumhuriyet Başsavcılığından 14.06.2010 tarih ve 1196 sayılı yazı ile bilgi istendiği ve savcılığının 15.06.2010 tarih ve 2010/1520 sayılı yazısı ekinde bulunan Mevlüt Erturan’a ait istek fişinde “Adli sicil kaydı sorgulaması sonuçları”  başlığı altında:

“Yukarıda kimlik bilgileri bulunan kişinin adli sicil kaydı yoktur.

Yukarıda kimlik bilgileri bulunan kişinin adli sicil arşiv kaydı  vardır” bilgilerine yer verildiği görülmüştür.

           İstek fişinde yer alan bilgilerden Mevlüt Erturan’ın 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2001/241 esas nolu 2002/373 karar sayılı 28.11.2002 tarihli kararı ile 765 sayılı eski TCK’nın 496 ( Madde 496 – (Değişik madde: 28/09/1971 – 1490/15 md.) Her kim, bir kimseyi cebir ve şiddet kullanarak veya şahsan veya malen büyük bir tehlikeye düşüreceği beyanı ile tehdit ederek o kimsenin yahut başkasının zararına hukukça hükmü haiz bir senedi vermeye veya imza etmeye yahut koparıp mahvetmeye mecbur bırakılırsa on seneden yirmi seneye kadar ağır hapis cezasına mahkum olur.) 59/1, 31, 33 maddeleri uyarınca 8 yıl 4 ay hapis cezası aldığı, bu kararın 17.03.2004 tarihinde kesinleştiği,  daha sonra bu cezanın 5237 sayılı TCK uyarınca aynı mahkemece aynı dosya üzerinden verilen 11.07.2005 tarihli ek karar ile TCK 150, 62 maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezasına ve hak mahrumiyetine hükmedildiği, verilen cezanın 31.08.2007 tarihi itibarıyla yerine getirildiği anlaşılmaktadır.

            Kamu İhale Genel Tebliği’nin “İsteklilerden 10 uncu Maddenin Son Fıkrasına Göre İstenecek Belgeler” başlıklı 17 nci maddesinin “Mesleki faaliyete ilişkin mahkumiyet kararının kapsamı” başlıklı 17.5.1 nci maddesinde;

           “17.5.1.1 Adalet Bakanlığı Adli Sicil İstatistik Genel Müdürlüğüne bağlı birimlerden alınacak adli sicil istatistik bilgilerini içeren belgeden veya gerekçeli mahkumiyet kararından, asli veya feri ceza olarak, 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 11, 25 ve 35 inci maddelerinde tanımlandığı şekliyle “muayyen bir meslek ve sanatın tatili icrası”na ilişkin süreli ya da süresiz mahkumiyet hali, 10 uncu maddenin dördüncü fıkrasının (e) bendi kapsamında değerlendirilecektir.

           17.5.1.2 İhale dışı bırakma, ancak yargı kararıyla “tatili icrasına hükmedilen meslek ve sanat”la sınırlı olmak üzere uygulanabilir.

           17.5.1.3 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu uyarınca; Adalet Bakanlığı Adli Sicil İstatistik Genel Müdürlüğüne bağlı birimlerden alınacak adli sicil istatistik bilgilerini içeren belgeden veya gerekçeli mahkumiyet kararından Türk Ceza Kanununun 50/e maddesi gereğince “belli bir meslek ve sanatı yapmaktan yasaklanmaya” veya 53/e maddesi gereğince “bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten yoksun bırakılmaya” ilişkin süreli ya da süresiz mahkumiyet hali, 10 uncu maddenin dördüncü fıkrasının (e) bendi kapsamında değerlendirilecektir.

           17.5.2. Süre:

           17.5.2.1. İdarelerce isteklilerin haklarında mesleki faaliyetlerinden dolayı kesinleşmiş mahkumiyet kararının bulunduğunun tespit edilmesi halinde, ihale tarihinden önceki beş yıllık sürenin başlangıcı olarak Mahkemece verilen hükmün kesinleştiği tarih esas alınacaktır.

       17.5.2.2. 4734 sayılı Kanuna göre yapılan ihalelerde istekliler hakkında ihale tarihinden önceki beş yıl içinde mesleki faaliyetlerinden dolayı yargı mercilerince verilmiş mahkûmiyet kararı bulunması halinde, bu durumdaki isteklilerin 10 uncu maddenin dördüncü fıkrasının (e) bendi uyarınca ihale dışı bırakılmaları gerekmektedir.” açıklaması yer almaktadır.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma” başlıklı 53 ncü maddesinde;

      (1) Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak;

      …

       e) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tâbi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten,

      Yoksun bırakılır.

       (2) Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz.

        …” hükmü bulunmakta olup, söz konusu maddenin gerekçesi  “İşlediği suç dolayısıyla toplumda kişiye karşı duyulan güven sarsılmaktadır. Bu nedenle, suçlu kişi özellikle güven ilişkisinin varlığını gerekli kılan belli hakların kullanmaktan yoksun bırakılmaktadır. Madde metninde, işlediği suç dolayısıyla kişinin hangi hakları kullanmaktan yoksun bırakılacağı belirlenmiştir.

         Ancak, bu hak yoksunluğu süresiz değildir. Cezalandırılmakla güdülen asıl amaç, işlediği suçtan dolayı kişinin etkin pişmanlık duymasını sağlayıp tekrar topluma kazandırılması olduğuna göre, suça bağlı hak yoksunluklarının da belli bir süreyle sınırlandırılması gerekmiştir. 

        Bu nedenle,  madde metninde söz konusu hak yoksunluklarının mahkûm olunan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar devam etmesi öngörülmüştür. Böylece, kişi mahkûm olduğu cezanın infazının gereklerine uygun davranarak bunun tamamlanmasıyla kendisinin tekrar güven duyulan bir kişi olduğu konusunda topluma da bir mesaj vermektedir. Bu bakımdan hak yoksunluklarının en geç cezanın infazının tamamlanması aşamasına kadar devam etmesi, suç ve ceza politikasıyla güdülen amaçlara daha uygun düşmektedir.

       Bu sistemde süresiz bir hak yoksunluğu söz konusu olmadığı için, yasaklanmış hakların geri verilmesinden artık söz edilemeyecektir.”  olarak açıklanmıştır.

      

       M… E…’a ait sabıka kaydında Yukarıda kimlik bilgileri bulunan kişinin adli sicil kaydı yoktur.”  ibaresine yer verildiği ve “Yukarıda kimlik bilgileri bulunan kişinin adli sicil arşiv kaydı vardır”  ibaresi altında bulunan kayıtlardan anılan kişinin işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazının tamamlandığı anlaşıldığından yukarıda aktarılan mevzuat hükümleri dahilinde “Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma” durumunun ortadan kalktığı anlaşılmış olup, idarenin uygulaması yerinde bulunmuştur.

       Bu itibarla, başvuru sahibinin iddiasının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.

       Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanunun 65 inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 60 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere;

       Anılan Kanunun 54 üncü maddesinin onuncu fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikayet başvurusunun reddine,

       Oybirliği ile karar verildi.


Üst Konuları: Adli Sicil Kaydı


İhaleSoruCevap İstatistikler


Analiz

Makale

Sayaç

Karar

Soru Cevap