Sözleşme tarihinden önce de bulunan yabancı ülkedeki iç karışıklık ve olaylar aşırı ifa güçlüğü doğuran bir neden olarak ileri sürülebilir mi? (Yargıtay)

Yayın Tarih: 16.10.2022 05:10
Özet

Hukuk Dairesi         2014/20140 E.  ,  2015/15565 K. “İçtihat Metni” MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ : 26/05/2014 NUMARASI : 2013/238-2014/310 Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. […]


  1. Hukuk Dairesi         2014/20140 E.  ,  2015/15565 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi

TARİHİ : 26/05/2014

NUMARASI : 2013/238-2014/310

Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. M.. K.. ve davalı vek.Av.Ö.. Ö.. gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-

Davacı vekili, davalı ile müvekkili arasında imzalanan 14.10.2011 tarihli teslim amaçlı ihraç kaydı ile şeker satış sözleşmesi kapsamında davalıya Yapı Kredi Bankasının 14.10.2011 tarihli 225.000 ABD Doları meblağlı teminat mektubunun teslim edildiğini, müvekkilinin talebi üzerine 4750 ton şeker teslim alma taahhüdünün 29.06.2012 , 28.09.2012 ve son olarak 31.03.2013 tarihine kadar uzatıldığını, müvekkilinin şeker fiyatlarındaki düşüş sebebiyle sözleşmenin yeniden uyarlanmasına yönelik talebinin davalı şirketçe 14.03.2013 tarihinde reddedildiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından davalıya keşide edilen İskenderun 1. Noterliği’nin 29.03.2013 tarihli ihtarnamesi ile şeker fiyatının borsada 520 ABD Dolarına indiği ve sözleşmede 885 ABD Doları olarak kararlaştırılan şeker fiyatının fahiş olduğu, işlem temelinin çöktüğü ve uyarlama koşullarının mevcudiyeti sebebiyle uygulanamayacağı bildirilerek teminat mektubunun paraya çevrilmemesinin ihtar edildiğini, davalı kurumun taleplerini göz ardı ederek hiçbir zararı olmadığı halde teminat mektubunu nakde çevirmek suretiyle sebepsiz zenginleştiğini, Suriye’de yaşanan açık savaş ve Irak Hükümeti ile bozulan ilişkiler sebebiyle ihracat yapılmasının fiilen imkansızlaştığını, sözleşmede belirlenen şeker fiyatının dünya borsasında hızla inerek %50 fiyat düşmesine rağmen davalı şirkete 2 yıl önceki fiyat üzerinden şeker alımını dayatmasının haksız olduğunu, davalı kurum tarafından aynı tarihlerde bir çok firmaya ihalesiz ve günümüz fiyatları üzerinden ucuz şeker satışı yapıldığının tespit edildiğini, müvekkili şirketin ortaya çıkan bu durumda hiçbir kusurunun bulunmadığını, taraflar arasında yapılan sözleşmede de fors majör halleri ayrık tutulduğu gibi, 4735 sayılı Kamu İhale Yasası’nda da fors majör hallerinde sözleşmenin feshi durumunda teminatın iade edileceğinin düzenlendiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla taraflar arasında akdedilen teslim amaçlı ihraç kaydı ile şeker satış sözleşmesinin mücbir sebebin varlığı gözardı edilerek süre uzatım taleplerinin haksız ve hukuksuz şekilde reddedilmiş bulunduğunun, sözleşmenin mücbir sebep ve aşırı ifa güçlüğü sebebiyle uyarlanması gerektiğinin, bu hususa aykırı davranılarak sözleşmenin haksız ve hukuksuz bir şekilde feshedilmiş bulunduğunun ve davalı kuruma verilmiş olan Y. v. K. B… 14/10/2011 tarihli 225.000 USD bedelli teminat mektubunun haksız ve hukuksuz nakde çevrilmiş bulunduğunun tespitine, teminat mektubu tutarı 407.227,50 TL’nin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince 03/04/2013 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan istirdadı ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

…/…

Davalı vekili, davacı ile 5000 ton şeker satışına ilişkin sözleşme kapsamında sözleşme süresinin 31.12.2011 tarihinde dolacağı bildirilerek 15.12.2011 tarihinde 250 ton şeker satışının gerçekleştirildiğini, davacının, Irak gümrüğünde şeker ambalajlarında son kullanma tarihinin yazmadığını bildirirerek şeker teslim süresinin 2 ay daha uzatılmasını talep etmesi üzerine sürenin 31.03.2012 tarihine kadar uzatıldığını, son tüketim tarihi zorunlu olmayan ürünler arasında yer aldığından şeker ambalajlarının üzerinde son tüketim tarihinin yer almadığı, ambalajların çok önceden ihale usulü ile temin edildiği, bu sebeple değiştirilmesinin mümkün olmadığının bildirildiğini, davacının ise 05.03.2012 tarihli yazısı ile, Suriye olaylarından dolayı pazar bulma sıkıntısı içinde olduğundan bahisle sözleşme kapsamı bakiye şekeri ihraç etme şanslarının kalmadığını belirterek, sözleşmenin cezasız feshedilmesini ve teminatların iadesini talep ettiğini, bu talep uygun bulunmadığından 16.03.2012 tarihli yazı ile bakiye şekerin teslim alınması gerektiğinin bildirildiğini, davacıya sözleşmenin orijinal teslimat süresi olan 3 aydan sonra son olarak 31.03.2013 olmak üzere 4 kez toplam 15 ay gibi bir ek teslimat süresi verildiği halde davacının taahhüdünü yerine getirmediğini, davacının bakiye 4750 ton şekeri son defa verilen ek teslimat süresinde teslim alıp ihracatını yapmadığından sözleşmenin 12. maddesi hükmü uyarınca şirket nezdinde bulunan 225.000 ABD Doları meblağlı kesin teminat mektubunun nakde çevrilerek irat kaydedileceğinin davacıya bildirildiğini, öncelikle sözleşmenin 2. maddesinde şeker ambalajının nasıl olacağı ve 8. maddesinde niteliği düzenlenmiş olup müvekkilinin davacının söz konusu şekeri ihraç edeceği ülkenin ambalaj özelliklerine göre müvekkilince malın teslimi hususunda bir yükümlülüğünün bulunmadığını, davacı ile imzalanan sözleşmenin konusunun sözleşme üzerine üretim değil müvekkili şirketin sözleşme öncesi ürettiği ve ambalajlı haldeki mevcut şekerlerin satışı olduğunu, ambalajın ihraç ülkesinin aradığı şartlarda olmasının müvekkilinin değil ambalaj özelliklerini bilerek ihaleye katılan davacıya ait olduğunu, kaldı ki davacının ambalajları değiştirmek suretiyle müvekkilinden aldığı 250 ton şekerin Irak’a ihraç edebildiğini, ayrıca diğer firmaların gümrük beyannamelerinden de müvekkili şirkete ait çuvallarla Irak’a ihraç yapılabildiğini, davacının ihracat yaptığı ülke Irak iken Suriye’de yaşanan ve sözleşme kurulmadan önce mevcut bulunan koşulların öngörülemez dolayısıyla ifa güçlüğü doğuran bir neden olarak ileri sürülemeyeceğini, ayrıca davacının sözleşme gereği belirlenen fiyattan şeker aldığı dönemde Nahçıvan Özerk Cumhuriyetine de bu fiyatın üzerinde bir fiyattan şeker ihraç edildiğini, borsada şeker fiyatının 520 ABD dolarına indiği iddia edilmiş ise de 14.10.2011 tarihli Londra Beyaz Şeker Borsası’nda şeker fiyatının 711,30 ABD Doları olduğunu, kaldı ki her süre uzatım sırasında davacının müvekkili firmaya taahhütname vererek sözleşmenin etkilenmeyeceği ve zarar ve ziyan talebinde bulunmayacağını kabul ettiğini ileri sürerek, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, yapılan yargılamada toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi kök ve ek heyet raporlarına göre; davacının, taraflar arasındaki sözleşmeye göre taahhüt ettiği şeker alımını tespit edilen sürelerde ve daha sonra defalarca verilen ek sürelere rağmen şeker satım taahhüdünü yerine getirmediği, böylece sözleşmeye uymadığı, davacı her ne kadar mücbir sebep olarak Suriye’deki iç karışıklığı ve Irak’taki olayları ileri sürmüş ise de, bu olayların sözleşmenin yapıldığı tarihten önce başlaması ve sözleşmenin yapıldığı tarihte de devam ediyor olması sebebiyle davacının bu olayları gözönüne alınarak basiretli bir tacir gibi sözleşme yapması gerektiğinden, bu olayların mücbir sebep olarak kabul edilmediği, davalının sözleşmeyi feshetmesi ve teminat mektubunu nakde çevirmesinde sözleşmeye ve hukuka aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.


Benzer Yazılar


İhaleSoruCevap İstatistikler


Analiz

Makale

Sayaç

Karar

Soru Cevap