İdare tarafından ölüm, doğum, evlilik gibi sosyal hak izni kullanımı ile sıhhi izin vb. nedenlerle personelde eksilme olması durumunun yerine personel çalıştırılması istenebilir mi?

Yayın Tarih: 31.07.2019 03:07
Özet

4857 sayılı Kanun’un 53, 54 ve 55’inci maddeleri uyarınca izne hak kazanan işçilerin izin haklarının idarenin belirleyeceği takvim çerçevesinde kullandırılması gerekmekte olup, izin kullanan işçiler fiilen çalışan işçi sayısına dâhil kabul edilecektir. Yapılan incelemede, idare tarafından Teknik Şartname’de ölüm, doğum, evlilik gibi sosyal hak izni kullanımı ile sıhhi izin vb. nedenlerle personelde eksilme olması durumunun düzenlendiği, Sözleşme Tasarısı’nda ise yüklenici tarafından, idarenin talebine rağmen, sıhhi izinli personel yerine 2 iş günü içerisinde personel çalıştırılmaması halinde ceza öngörüldüğü, diğer bir ifadeyle ihale dokümanında yıllık izinli personel yerine başka personel getirilmesinin istenmediği, buna karşın ölüm, doğum, evlilik gibi sosyal hak izni kullanan personel ile sıhhi izinli personel yerine ikame personel çalıştırılmasının düzenlendiği, Kamu İhale Genel Tebliği 78.25’inci maddesinin ise yıllık izne hak kazanan işçilerin yerine ikame personel temin edilemeyeceğini düzenlediği göz önünde bulundurulduğunda, söz konusu düzenlemenin anılan Tebliğ hükümlerine aykırılık taşımadığı hk.


Toplantı No

: 2015/043

Gündem No

: 28

Karar Tarihi

: 14.07.2015

Karar No

: 2015/UH.III-2004

 

Şikayetçi:

…Eğitim Sosyal Hizmetler Sağlık İnş. Emlak Temizlik Taşımacılık Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti.

İhaleyi Yapan Daire:

Yüksek Öğrenim Kredi Ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü Yurtkur Bolu Bölge Müdürlüğü

Başvuru Tarih ve Sayısı:

18.06.2015 / 51515

Başvuruya Konu İhale:

3) Teknik Şartnamenin 9/14 maddesinde “Yüklenici personelin ölüm, doğum, evlilik gibi sosyal hak izni kullanımı ile sıhhi izin (rapor) alması veya işten ayrılması durumlarının vuku bulduğu günü izleyen 2 (iki) iş günü içerisinde yerine personel başlatılacaktır. Çalışılmayan günler için yevmiye ödenmeyecektir.” düzenlemesine yer verildiği, söz konusu düzenlemenin 4735 sayılı Kanun’un 4’üncü maddesine aykırı olduğu, iddia edilmektedir.

3) Başvuru sahibinin 3’üncü iddiasına ilişkin olarak:

Başvuruya konu ihaleye ait Teknik Şartname'nin 9.14’üncü maddesinde “Yüklenici personelin ölüm, doğum, evlilik gibi sosyal hak izni kullanımı ile sıhhi izin (rapor) alması veya işten ayrılması durumlarının vuku bulduğu günü izleyen 2 (iki) iş günü içerisinde yerine personel başlatılacaktır. Çalışılmayan günler için yevmiye ödenmeyecektir” düzenlemesi yer almaktadır.

Buna göre idare tarafından, hizmetin ifası esnasında ihale konusu işte çalıştırılacak personelin doğum, ölüm, evlilik sosyal hak izni kullanımı ile sıhhi izin kullanımı esnasında, yükleniciye ikame personel temin etme zorunluluğu getirilmiştir.

Sözleşme Tasarısı’nın “Cezalar ve sözleşmenin feshi” başlıklı 16’ncı maddesinde “Hastaneye yattığı günü veya rapor alındığı günü izleyen (hastaneye yattığı günden veya rapor alınan günden başlayarak sayılır) 2 iş günü içerisinde personel başlatılacaktır. Başlatılmaması halinde personelin yerine yenisi gelinceye kadar takibeden her gün için, sözleşme bedelinin 4/100.000(yüzbindedört) oranında cezai işlem uygulanacaktır.”düzenlemesine yer verilerek personelin sıhhi izin kullanması veya hastaneye yatması durumunun vuku bulduğu günü izleyen 2 iş günü içerisinde ikame personel başlatılmaması idare tarafından yükleniciye durumunda cezai işlem uygulanacağı görülmektedir.

4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun “İlkeler” başlıklı 4’üncü maddesinde “Bu Kanuna göre düzenlenecek sözleşmelerde, ihale dokümanında yer alan şartlara aykırı hükümlere yer verilemez.

Bu Kanunda belirtilen haller dışında sözleşme hükümlerinde değişiklik yapılamaz ve ek sözleşme düzenlenemez.

Bu Kanun kapsamında yapılan kamu sözleşmelerinin tarafları, sözleşme hükümlerinin uygulanmasında eşit hak ve yükümlülüklere sahiptir. İhale dokümanı ve sözleşme hükümlerinde bu prensibe aykırı maddelere yer verilemez. Kanunun yorum ve uygulanmasında bu prensip göz önünde bulundurulur.” hükmü,

4857 sayılı İş Kanunu’nun “Yıllık ücretli izin hakkı ve izin süreleri” başlıklı 53’üncü maddesinde “İşyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin verilir.

Yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemez.

Niteliklerinden ötürü bir yıldan az süren mevsimlik veya kampanya işlerinde çalışanlara bu Kanunun yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümleri uygulanmaz.

İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresi;

a) Bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dahil) olanlara ondört günden,

b) Beş yıldan fazla onbeş yıldan az olanlara yirmi günden,

c) Onbeş yıl (dahil) ve daha fazla olanlara yirmialtı günden,

az olamaz.

Ancak onsekiz ve daha küçük yaştaki işçilerle elli ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi günden az olamaz.

Yıllık izin süreleri iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile artırılabilir.” hükmü,

Anılan Kanun’un “Yıllık ücretli izne hak kazanma ve izni kullanma dönemi” başlıklı 54’üncü maddesinde “Yıllık ücretli izine hak kazanmak için gerekli sürenin hesabında işçilerin, aynı işverenin bir veya çeşitli işyerlerinde çalıştıkları süreler birleştirilerek göz önüne alınır. Şu kadar ki, bir işverenin bu Kanun kapsamına giren işyerinde çalışmakta olan işçilerin aynı işverenin işyerlerinde bu Kanun kapsamına girmeksizin geçirmiş bulundukları süreler de hesaba katılır.

Bir yıllık süre içinde 55’inci maddede sayılan haller dışındaki sebeplerle işçinin devamının kesilmesi halinde bu boşlukları karşılayacak kadar hizmet süresi eklenir ve bu suretle işçinin izin hakkını elde etmesi için gereken bir yıllık hizmet süresinin bitiş tarihi gelecek hizmet yılına aktarılır.

İşçinin gelecek izin hakları için geçmesi gereken bir yıllık hizmet süresi, bir önceki izin hakkının doğduğu günden başlayarak gelecek hizmet yılına doğru ve yukarıdaki fıkra ve 55 inci madde hükümleri gereğince hesaplanır.

İşçi yukarıdaki fıkralar ve 55’inci madde hükümlerine göre hesaplanacak her hizmet yılına karşılık, yıllık iznini gelecek hizmet yılı içinde kullanır.

Aynı bakanlığa bağlı işyerleri ile aynı bakanlığa bağlı tüzel kişilerin işyerlerinde geçen süreler ve kamu iktisadi teşebbüsleri yahut özel kanuna veya özel kanunla verilmiş yetkiye dayanılarak kurulan banka ve kuruluşlar veya bunlara bağlı işyerlerinde geçen süreler, işçinin yıllık ücretli izin hakkının hesaplanmasında göz önünde bulundurulur.” hükmü,

Aynı Kanun’un “Yıllık izin bakımından çalışılmış gibi sayılan haller” başlıklı 55’inci maddesinde “Aşağıdaki süreler yıllık ücretli izin hakkının hesabında çalışılmış gibi sayılır:

a) İşçinin uğradığı kaza veya tutulduğu hastalıktan ötürü işine gidemediği günler (Ancak, 25 inci maddenin (I) numaralı bendinin (b) alt bendinde öngörülen süreden fazlası sayılmaz.).

b) Kadın işçilerin 74 üncü madde gereğince doğumdan önce ve sonra çalıştırılmadıkları günler.

c) İşçinin muvazzaf askerlik hizmeti dışında manevra veya herhangi bir kanundan dolayı ödevlendirilmesi sırasında işine gidemediği günler (Bu sürenin yılda 90 günden fazlası sayılmaz.).

d) Çalışmakta olduğu işyerinde zorlayıcı sebepler yüzünden işin aralıksız bir haftadan çok tatil edilmesi sonucu olarak işçinin çalışmadan geçirdiği zamanın onbeş günü (işçinin yeniden işe başlaması şartıyla).

e) 66 ncı maddede sözü geçen zamanlar.

f) Hafta tatili, ulusal bayram, genel tatil günleri.

g) 3153 sayılı Kanuna dayanılarak çıkarılan tüzüğe göre röntgen muayenehanelerinde çalışanlara pazardan başka verilmesi gereken yarım günlük izinler.

h) İşçilerin arabuluculuk toplantılarına katılmaları, hakem kurullarında bulunmaları, bu kurullarda işçi temsilciliği görevlerini yapmaları, çalışma hayatı ile ilgili mevzuata göre kurulan meclis, kurul, komisyon ve toplantılara yahut işçilik konuları ile ilgili uluslararası kuruluşların konferans, kongre veya kurullarına işçi veya sendika temsilcisi olarak katılması sebebiyle işlerine devam edemedikleri günler.

ı) İşçilerin evlenmelerinde üç güne kadar, ana veya babalarının, eşlerinin, kardeş veya çocuklarının ölümünde üç güne kadar verilecek izinler.

j) İşveren tarafından verilen diğer izinler ile 65 inci maddedeki kısa çalışma süreleri.

k) Bu Kanunun uygulanması sonucu olarak işçiye verilmiş bulunan yıllık ücretli izin süresi.” hükmü,

Kanun’un “Mazeret izni” başlıklı ek 2’nci maddesinde “İşçiye; evlenmesi veya evlat edinmesi ya da ana veya babasının, eşinin, kardeşinin, çocuğunun ölümü hâlinde üç gün, eşinin doğum yapması hâlinde ise beş gün ücretli izin verilir…” hükmü,

Kamu İhale Genel Tebliği’nin “Personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımlarında teklif fiyata dâhil olacak giderler” başlıklı 78’inci maddesinde ise “78.25. İhale dokümanında günlük olarak belli sayıda personelin idarenin iş yerinde bulunması gerektiğine ilişkin düzenleme yapılan ihalelerde, 4857 sayılı Kanunun 55 inci maddesi uyarınca izne hak kazanan işçilerin izin hakları idarenin belirleyeceği takvim çerçevesinde kullandırılacak ve izin kullanan işçiler fiilen çalışan işçi sayısına dâhil kabul edileceğinden, izin kullanan işçilerin yerine başka işçilerin getirilerek sayının tamamlanması talep edilmeyecektir. İdarelerin, ihale konusu işte çalıştırılması istenen personel sayısını bu hususu dikkate alarak belirlemeleri gerekmektedir. Ayrıca idareler ve yükleniciler, işçilerin yıllık ücretli izin haklarını kullanmasına ilişkin olarak 4857 sayılı Kanunun ilgili hükümlerinde öngörülen yükümlülüklere uymak zorundadır.” açıklaması yer almaktadır.

Anılan Tebliğ açıklamasına göre 4857 sayılı Kanun’un 53, 54 ve 55’inci maddeleri uyarınca izne hak kazanan işçilerin izin haklarının idarenin belirleyeceği takvim çerçevesinde kullandırılması gerekmekte olup, izin kullanan işçiler fiilen çalışan işçi sayısına dâhil kabul edilecektir.

Yapılan incelemede, idare tarafından Teknik Şartname’de ölüm, doğum, evlilik gibi sosyal hak izni kullanımı ile sıhhi izin vb. nedenlerle personelde eksilme olması durumunun düzenlendiği, Sözleşme Tasarısı’nda ise yüklenici tarafından, idarenin talebine rağmen, sıhhi izinli personel yerine 2 iş günü içerisinde personel çalıştırılmaması halinde ceza öngörüldüğü, diğer bir ifadeyle ihale dokümanında yıllık izinli personel yerine başka personel getirilmesinin istenmediği, buna karşın ölüm, doğum, evlilik gibi sosyal hak izni kullanan personel ile sıhhi izinli personel yerine ikame personel çalıştırılmasının düzenlendiği, Kamu İhale Genel Tebliği 78.25’inci maddesinin ise yıllık izne hak kazanan işçilerin yerine ikame personel temin edilemeyeceğini düzenlediği göz önünde bulundurulduğunda, söz konusu düzenlemenin anılan Tebliğ hükümlerine aykırılık taşımadığı anlaşılmakta olup, bu itibara başvuru sahibinin konuya ilişkin iddiasının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır



İhaleSoruCevap İstatistikler


Analiz

Makale

Sayaç

Karar

Soru Cevap